 
                     
Her yıl 15 Ekim tarihinde kutlanan Dünya Kadın Çiftçiler Günü, tarımın görünmeyen kahramanları olan kadınların emeğini, üretime kattığı değeri ve kırsal kalkınmadaki rolünü vurgulamak amacıyla dünya genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.
BM tarafından 1997 yılında ilan edilen bu gün; kadın çiftçilerin ekonomik kalkınmadaki yerini görünür kılmak, yaşadıkları zorluklara dikkat çekmek ve tarımsal üretimde fırsat eşitliğini desteklemek amacıyla kabul edildi.
Kadınlar Tarımın Sessiz Gücü
Dünyada tarımsal üretimin yaklaşık %45’i kadınların emeğiyle gerçekleşiyor. Türkiye’de ise özellikle kırsal bölgelerde kadınlar, üretimin her aşamasında aktif olarak yer alıyor. Tarlada, bahçede, serada, ahırda, kooperatiflerde ve pazarlarda çalışan kadın çiftçiler; hem ailelerinin geçimini sağlıyor hem de ülke ekonomisine önemli katkılar sunuyor.
Kadın çiftçiler, sadece üretimde değil, aynı zamanda gıda güvenliği, tohum koruma, ekolojik denge ve sürdürülebilir tarım alanlarında da belirleyici bir role sahip. Ancak, pek çok kadın çiftçi eğitim, finansman, mülkiyet hakkı ve sosyal güvence gibi alanlarda erkek meslektaşlarına kıyasla dezavantajlı durumunda bulunuyor.
Destek Programları ve Kadın Kooperatifleri Güçleniyor
Son yıllarda Türkiye’de kadınların tarımdaki konumunu güçlendirmeye yönelik birçok proje hayata geçirildi. Tarım ve Orman Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, belediyeler ve sivil toplum kuruluşları, kadın çiftçilere yönelik eğitim, hibe, mikro kredi ve kooperatifleşme destekleri sağlıyor.
Kadın üreticiler, kurdukları tarım kooperatifleri aracılığıyla hem üretim gücünü artırıyor hem de ürünlerini doğrudan tüketiciyle buluşturma fırsatı elde ediyor. Bu sayede hem ekonomik özgürlüklerini kazanıyorlar hem de sürdürülebilir kalkınmanın bir parçası haline geliyorlar.
Birçok ilde “Kadın Eliyle Üretim”, “Toprağın Kadınları”, “Kadın Çiftçi Eğitim Projesi” gibi çalışmalar yürütülüyor. Bu projeler sayesinde binlerce kadın girişimcilik, dijital tarım, markalaşma ve pazarlama alanlarında eğitim alarak kendi üretim ağlarını kurma fırsatı buluyor.
Kadın Çiftçilerden İlham Veren Hikayeler
Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar, toprağa duydukları sevgiyle başarı hikayeleri yazıyor. Kimi zeytinliklerinde organik üretim yapıyor, kimi serasında ata tohumlarını yaşatıyor, kimi de kurduğu kooperatifle köyündeki diğer kadınlara istihdam sağlıyor.
Kırsaldan yükselen bu hikayeler, kadınların üretimdeki kararlılığını ve değişime öncülük etme gücünü gösteriyor. Onların emeği, yalnızca sofralarımıza bereket değil, toplumun her alanına umut da taşıyor.
Uzmanlar, kadınların tarımda güçlendirilmesinin sadece ekonomik bir konu olmadığını, aynı zamanda toplumsal gelişim, çevre bilinci ve gıda güvenliği açısından da hayati önem taşıdığını vurguluyor. Kadınların üretim sürecine eşit katılımı, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada en güçlü adımlardan biri olarak görülüyor.
15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü, tarlada sabahın ilk ışıklarıyla üretime başlayan, alın teriyle toprağı berekete dönüştüren kadınlara bir teşekkür günü… Bugün, toprakla, umutla, emekle yoğrulan ellerin değerini hatırlama zamanı. Toprağın kalbi, kadınların emeğiyle atıyor.