 
İstanbul (26 Ağustos 2025) – ATÜD DERNEK BAŞKANI AKİF AĞIRBAŞLI Türkiye’nin demografik geleceğine dair çarpıcı bir uyarı yaptı. Ağırbaşlı, evlilik ve doğum oranlarındaki düşüşe dikkat çekerek, ekonomik ve sosyal nedenlerin altını çizdi:
“Evlenme çağındaki genç sayısı 20 milyonu aşmış durumda, ama hâlâ evlenmeyen gençlerimiz ‘geçinemiyoruz’ diyor.
Evlenenler ise ‘üç çocuk mu? Bize bakacak zaman yok’ diye sorguluyor.
Burada sorun geçim değil; bu ülkede zenginleri ve asalak siyasileri doyuramıyoruz.
Evlenme çağında olup hiç evlenmeyenlerin sayısı 20 milyon ve üzeri oldu.
Gençlere sordum; ‘Neden evlenmiyorsunuz?’ Cevap: ‘Geçinemiyoruz.’ Evlenenlere sordum; ‘Niye 3 çocuk yapmıyorsunuz?’ Cevap: ‘Bakamıyoruz!..’ ”
Ağırbaşlı, Türkiye’nin doğurganlık oranının kritik seviyelere düştüğünü vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türk aileleri üreme ve geçim sorunuyla karşı karşıya. Eğer acil önlem alınmazsa, savunma sanayisinde gururla üretilen silahları kullanacak Türk kalmayacak.” dedi.
Demografik Gerçeklik
* TÜİK verilerine göre Türkiye’nin toplam doğurganlık oranı 2024’te 1.48’e gerileyerek nüfus yenileme eşiği olan 2.1’in oldukça altına indi.
* İstanbul gibi büyük şehirlerde oran 1.20’ye kadar düştü.
* Uzmanlar, Türkiye’nin 2050’de nüfusunun önemli ölçüde yaşlanacağına; 65 yaş ve üstü nüfus oranının dörtte bire, 2100’e gelindiğinde ise yüzde 40’a ulaşabileceğine dikkat çekiyor.
Ekonomik Krizin Rolü
* Ekonomik zorluklar – yüksek enflasyon, konut maliyetleri, iş güvensizliği – gençlerin evlenme ve çocuk yapma kararını doğrudan etkiliyor.
* TEPAV raporuna göre, genç yetişkinler arasında gelir düşüşü, borçlanma ve yaşam memnuniyetsizliği yaygın.
* Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verileri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları da tabloyu doğruluyor; “doğurganlık oranı felaket” olarak nitelendiriliyor.
Devletin Yanıtları ve Politikalar
* 2025, “Aile Yılı” ilan edildi; devlet, bebek ve aile desteklerini artıran paketler açıkladı.
* Ocak 2025’te yürürlüğe giren düzenleme: İlk çocuğa 5.000 TL, ikinci çocuğa aylık 1.500 TL ve üçüncü ve sonraki çocuklara 5.000 TL ödeme yapılmaya başlandı.
* 2025 bütçesinde, emekli ve doğum yardımlarına ek olarak 50.4 milyar TL (yaklaşık 1.38 milyar dolar) ek kaynak ayrıldı. Önümüzdeki beş yılda bu desteklerin toplam maliyeti 337 milyar TL olarak öngörülüyor.
* Ancak uzmanlar, sembolik teşviklerin tek başına yeterli olmayacağını; uzun vadeli, kapsayıcı politikalar gerektiğini vurguluyor.
Duyguda Bir Davet, Akılda Bir Strateji
Anadolu Tüketici ve Üretici Değerleme Merkezi ATÜD Başkanı Akif Ağırbaşlı’nın gençlerden aldığı “geçinemiyoruz” – “bakamıyoruz” analizi ve çağrısı sosyolojik bir gerçeklik, bir toplumsal kırılmanın çözüm önerisidir.
Bu, sadece nüfus sayısından ibaret değil; Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek genç kuşakların yaşam kalitesi kaybının ifadesidir.
Önerilen stratejiler:
1. Yaşam maliyetlerini düşürmek: Konut, ulaşım, eğitim alanlarında erişilebilirlik sağlanmalı.
2. İş güvenliği ve gelir istikrarı: Gençler geleceğe umutla bakabilmeli.
3. Kapsayıcı aile politikaları: Çalışan anneler, farklı aile yapılarına destek verecek esnek sosyal politikalar hayata geçirilmeli.
4. Toplumsal bilinç ve değer dönüşümü: Eşit ve sevgiyle büyüyen aile modelleri öne çıkarılmalı; çocuk doğumunun bir devlet borcu değil, toplumun refah göstergesi olduğu kabul edilmeli.
AĞIRBAŞLI, “Sırf doğum masrafları var diye çocuk yapmaktan çekinen ailelerle konuştum bu durum çok üzücü” bu bir sonuçtur önlem alınmalı dedi.
Akif AĞIRBAŞLI •||• Anadolu Tüketici ve Üretici Değerleme Merkezi Başkanı
#ATÜD (İstanbul) 📍🇹🇷


